İmplant tedavisi diş eksikliklerinin tedavisinde kullanılan ve çene kemiğinin içinde açılan yuvaya yerleştirilen insan vücuduna biyouyumlu olan titanyumdan yapılmış vidalardır. İmplant tedavisi çekilmiş dişlerin yerinde diş kökünü taklit eden metaryaller olarak hastalarımıza hem fonksiyonel hem estetik olarak katkı sağlamaktadır. 18 yaş üzerinde çene kemiğinde uygun alan bulunan bireylere uygulanabilmektedir. İmplant tedavisinde Öncesinde ağız içi muayene edilmeli ve röntgenlerle analiz yapılmalıdır . Herhangi bir hastalığı ve kullandığı ilacı olup olmadığı sorgulanarak bunlar değerlendirmeye alınmalı eğer gerekiyorsa doktor kontrolünde işlem yapılmalıdır. Lokal anestezi altında yapılan implant tedavisi hastaya işlem sırasında ağrı hissettirmez. Ağız içinde yapılan diğer tedavilerden bir farkı yoktur. Hastalar implant yerleştirildikten kısa bir süre sonra rutin hayatlarına dönebilir. İmplant tedavisi hekimlerinizin vereceği ilaçlar ve öneriler doğrultusunda kolaylıkla geçirebileceğiniz bir süreçtir.
Tıp alanında kimlik adı Sars-CoV2 olan, halk arasında Korona diye tabir edilen ve Dünya Sağlık Örgütü’nün salgın olarak tanımladığı hastalıkla beraber toplumumuzda dezenfeksiyon maddelerine karşı bir ilgi uyandı. Eski usül sirkeden tutun çamaşır suyuna kadar herşeyin konuşulduğu son günlerde popülarite kazanan Hipokloröz Asit’in ne olduğuna gelin birlikte bakalım.
Hipokloröz asitle ilk tanışmam mikrobiyoloji dersinde hücrelerimizin “vücudumuza giren bakteri ve virüsleri parçalamak için kullandığı en etkin madde” şeklindeydi. Yani vücudumuz bu dezenfektanı üretiyor, kullanıyor ve hiçbir zararlı atık kalmadan bu madde kendiliğinden yok olabiliyordu. Yıllar sonra evinde toksik artık istemeyen “doğal”cı vlogger ve blogger ablalar hayatımızda yer tutmaya başladıkça besinlerde, mutfakta güvenle kullanılmasıyla hatta “Arkadaşlar salata yapacağım marullarda bile kullanıyorum” şeklinde açıklamalarla aslında hayatımızda yeniden var olmuştu.
Basit bir şekilde incelendiğinde üretimi çok maliyetsiz bir şekilde yapılabiliyor. Hepimizin lise hayatında kimya dersinde “gerçek hayatta ne işimize yarayacak ya bu” dediğimiz elektroliz yöntemi; sofra tuzundan ve çeşme suyundan birkaç molekül alarak birleştiriyor ve karşımıza bu doğal dezenfektanı çıkartıyor.
Hipokloröz asit doğru pH seviyelerinde ve doğru saklama koşullarında raf ömrü uzun, artık bırakmayan ve çok güçlü bir dezenfektana dönüşüyor. En büyük artısı biyolojik olarak zararsız olması sonrasında ise kıyafetlerde iz bırakmaması, kalıcı kokusunun olmaması gibi avantajlar listesi uzayıp gidiyor.
Günümüzde dezenfektan ihtiyacımızın artması ile firmalar hemen evde Hipokloröz Asit üreten makineler piyasaya sürdüler. Sadece korona günlerinde değil tüm zamanlarda; bilinen tüm bakteri ve virüslerde etkili, aklınızda şüphe kalmayacak ve kendinizi koruyacak iyi bir dezenfektan ihtiyacınız varsa bu cihazlardan bir tane alarak Hipokloröz asiti hayatınızda güvenle kullanabilirsiniz.
Diş hekimi Mahir Südemen
Dentapol Ankara ve Çayyolu